5 Haziran 2014 Perşembe

Kızım - Veysel Yavuz

                          Kızım




                Bir yaprak salınıp duruyor saatlerdir. Rüzgâr kâh savuruyor, kâh durduruyor. Her şey onun tekelinde gibi. Bana pek bir şey yapamıyor. Yetmiş kiloluk bir kütlenin yerini değiştirecek kadar güçlü değil. Güçlü olanlarını duymuştum. Kasırga diyorlar adına. İnekleri falan havalandırıyormuş; düşünsenize! Ondan korkarım ben. Bu rüzgârdan değil. Ve yaprak düşüp, kondu. Bankın hemen üzerine. Hışırtısı da kesildi gibi ağaçların. Ben hiç kıpırdamadım yerimden. Arada gazete sayfaları havalanır gibi oluyor. Onlarda benim tekelimde. Ayaklandım olduğum yerden, gazeteyi koltuk altıma alıp.

Küçük Adam - Veysel Yavuz

                                    Küçük Adam



           

           
  “Ne istiyor bu insanlar?”
              “Bu kadar gaddar olmak için sebepleri  ne?” dedi her gün aynı yolu kullanıp eve dönen kahveci çırağı. Uzun uzun küfredebilirdi isterse; hem de çalıştığı yerden kaynaklı devasa bir küfür arşivi varken.
O sürekli aynı şeyi tekrarlıyordu, delirmiş gibi: “Ne istiyor bu insanlar? Bu kadar gaddar olmak için sebepleri ne?”

3 Haziran 2014 Salı

Meliha'nın Haftası - Veysel Yavuz

                                        Meliha’nın Bir Haftası





                Zarife Anne: Baba Tarık’ın ölümünden sonra şiddetli bir depresyona girdi. Altı ay bu halde kaldıktan sonra orta okulda aşık olduğu Hilmi Beyin hayalini görmeye başladı. Şizofren.

Bozkır - Veysel YAVUZ


                Bozkır




                                      Her şey ilkokulda gördüğü bir deniz kartpostalıyla başladı.
                                           Memed ve Zeki. Amca çocukları, bozkırda bir ilçede…